Fraksiyonel Lazer

1993 yılından beri Dermatoloji alanında ışık bazlı lazer sistemleri, hem deri hastalıklarının  tedavisinde hem de cilt gençleştirmede etkili ve güvenli bir şekilde kullanılmaktadır.

Bu amaçla kullanılan en etkili lazer sistemlerinin başında da Karbondioksit Fraksiyonel Lazer sistemleri gelmektedir. Etki mekanizması lazer ışınları ile kontrollü bir şekilde deride mikro kolonlar şeklinde hasar oluşturarak derinin doğal yara iyileşme mekanizmasını uyarmaktır. Bu şekilde derideki bozuk kolajen ortadan kalkar ve fibroblast hücreleri uyarılarak yeni kolajen ve elastin üretimi sağlanır. Böylece deri yenilenir, sıkılaşır ve daha sağlıklı hale gelir.

Karbondioksit Fraksiyonel Lazer pek çok dermatolojik tedavide güvenle kullanılmaktadır. Bu tedavileri sıralayacak olursak:

1.Cilt yenileme ve Anti-aging amaçlı CO2 Fraksiyonel lazer kullanımı:

Yaşlanma süreci tam olarak bilinmeyen pek çok faktörün etki ettiği karmaşık bir süreçtir. Bu süreçte pek çok dış ve iç etken rol oynamaktadır.

 İçsel faktörlerde azalan hormon seviyeleri, hücresel atık ürünlerin birikimi, hücresel oksidan ürünlerin sebep olduğu hücresel hasarlar, hücredeki mitokondriyal yaşlanma, telomerlerde kısalma ve genetik mutasyonlar sayılabilir. İçsel faktörlere bağlı bu yaşlanma süreci hücresel düzeyde olmakta ve genetik faktörler daha büyük rol oynamakta.

Dış etkenlere bağlı yaşlanmada ise çevresel özelliklerin önemi daha fazladır. Bunlar arasında güneş ışınlarına maruziyet, yer çekimi, alkol ve sigara kullanımı, hava kirliliği, stres ve beslenme alışkanlıkları sayılabilir. Bu etkilerin sonucunda ise derinin en yüzeysel tabakasından başlayıp kemiklere kadar her katmanda değişiklikler ve şekil bozuklukları meydana gelmektedir.

Fraksiyonel lazer tedavileri ile yaşlanmanın deride oluşturduğu değişikliklerin düzeltilmesi hedeflenmektedir. Amaç deride de yaşla birlikte azalan kolajen ve elastin üretimini artırarak derinin sıkılığını artırmak ve cildi yenilemektir. Anti-aging amaçla yapılan CO2 Fraksiyonel lazer işlemleri sonucunda:        

-Deride artan kolajen ve elastin sayesinde deride sıkılaşma sağlanır

-Deri yüzeyinde bulunan ince çizgiler azalır

-Özellikle botoks uygulamaları ile açılmayan göz ve ağız çevresindeki ince çizgilerin görünürlüğü azalır

-Yaşla birlikte büyüyen gözenekler küçülür.

-Yaşla birlikte ve güneşin etkisi ile deri yüzeyinde oluşan kahverengi düzensiz lekelenmeler azalır ve deri daha parlak ve canlı hale gelir.

-Cilt yenilenir ve gençleşir.

 

2.Akne izleri ve çukurlarının tedavisi

Karbondioksit Fraksiyonel lazer tedavisinin en sık kullanıldığı nedenlerin başında gelmektedir. Akne çoğunlukla ergenlik döneminde görülen bir hastalık olsa da birçok faktöre bağlı olarak ileri yaşlarda da meydana gelebilmektedir. Ergenlik il birlikte vücutta gelişen hormonal değişikliklerin bir sonucu olarak gelişen akne, ergenliğin sona ermesi ile birlikte çoğunlukla kendiliğinden geçer. Ancak genetik olarak akneye yatkın olan ailelerde, hormonal bozukluklarda ( PCOS denen yumurtalık kistleri veya böbrek üstü tümörlerinde), akne artışına sebep olan ilaçların, gıdaların kullanımında veya çeşitli hastalıkların seyrinde daha şiddetli ve daha uzun süre devam etmektedir.

Oluşan akneler büyük ve kistik yapıda ise gerilerken yüzde çukurlar veya lekeler meydana gelebilmektedir.

Bu şekilde iz bırakan akneler olduğunda ilk yapılacak şey öncelikle konusunda uzman bir Dermatolog kontrolünde akneyi gidermeye yönelik tedaviye başlamaktır. Çünkü her yeni çıkacak büyük akne yeni bir izin daha oluşması demektir. Eğer akneyi şiddetlendirecek bir durumdan şüphe edilirse buna yönelik tetkikler de mutlaka istenmelidir. Tedavi de altta yatan neden tespit edilirse ona yönelik tedavi ile birlikte topikal ilaç tedavileri veya ihtiyaca göre antibiyotik veya A vitamini türevi ilaçlar uzun dönem kullanılabilir.

Akne tedavisi yapıldıktan ve akne çıkışı tamamen bittikten sonra da iz tedavisine geçmek gerekebilir. Çünkü akne sonrası deride oluşan çukurlar hastaları görüntü olarak rahatsız etmekte ve tedavi edilmediği sürece bu izler, yaş ilerledikçe derinin elastikiyetinin azalmasına bağlı olarak daha da büyümektedir.

Akne çukurları ve izlerinin tedavisinde altın standart tedavi Karbondioksit fraksiyonel lazer tedavileridir. Ancak hasta öncelikle bir Dermatolog tarafından muayene edilmeli ve tedaviye uygun olup olmadığına karar verilmelidir. Aşırı hassas ve lekeye yatkın ciltlerde Fraksiyonel lazer dışında Altın iğne veya Dermapen tedavileri de tercih edilebilir.

Akne izi tedavilerinde kombinasyon tedavileri her zaman başarıyı artırmakta ve tedavi süresini kısaltmaktadır. Bu nedenle CO2 Fraksiyonel lazer tedavileri ile birlikte kolajen uyarıcı olan ve bu nedenle çukurların dolmasında etkili olan kalsiyum içeren Mineral dolgular, Polilaktik asit içeren Hibrid dolgular, Somon DNA içeren mezoterapiler  veya PRP tedavisi sıklıkla kullanılmaktadır.

3.Gözenek tedavisi

Cildimizin nefes aldığı ve  aynı zamanda derideki yağın ve terin dışarı çıktığı gözenekler bazı kişilerde yapısal olarak veya cilt yapısının fazla yağlı olmasına bağlı olarak daha büyük ve geniş olabilir.

 Belirgin gözenekler cildin pürüzlü görünmesine sebep olduğu için çoğu kişiyi görsel açıdan rahatsız etmektedir. Ayrıca genişlemiş gözenekler içerisinde zamanla kir ve yağın birikmesi sonucu komedon dediğimiz siyah noktalar ve bu siyah noktaların enfekte olması ile de sivilceler meydana gelebilmektedir.

Gözeneklerin küçültülmesi için yapılan en güçlü işlemlerin başında Fraksiyonel Karbondioksit lazer gelmektedir. Gözenekleri azaltmak  için kullanılan Cool peel dozu ile hem gözenekler konforlu bir şekilde küçültülüp azaltılmakta, hem de cilt yüzeyi daha parlak, pürüzsüz hale getirilmektedir.

4.İyi huylu benlerin tedavisi ve sonradan deri kanseri gelişme riski olan yaşlılık lekelerinin tedavisi

 Yaşla birlikte yüzde oluşan lekeler ve benler önemsenmeli ve mutlaka bir Dermatolog tarafından düzenli aralıklarla kontrol edilmelidir. Özellikle burun üzeri, şakak, yanak üstü ve alın derisinde çıkan lekelerin üzerinde zamanla kızarıklık ve kabuklanmalar oluşuyorsa  bu lekelerin üzerinde deri kanseri gelişme riski olabilir. Muayene sonrası riskli olan lekeler tespit edilip eğer tedavi edilirse bu lekelerin  deri kanserine dönüşmesi erken dönemde engellenebilmektedir.

Tedavide genellikle Karbondioksit lazer gibi ablatif lazer sistemleri veya dondurarak yakma (kriyoterapi) tedavileri kullanılmaktadır.

Ayrıca riskli olmayan, ancak kozmetik açıdan sorun yaratan halk arasında et beni olarak adlandırılan benler;  yine yaşa bağlı oluşan ancak zararsız olan yağlı ben denilen Seboreik keratoz tipi benler gibi çoğu zararsız lezyonlarda lazer tedavileri ile kolayca tedavi edilmektedir.

Burada önemli olan ve dikkat edilmesi gereken en önemli konu  ileride risk teşkil edebilecek siyah renkte benlerin veya deri kanseri gelişen lezyonların işin uzmanı olmayan kişilerce yakılmamasıdır. Bu nedenle sağlığınızı riske atmamak için mutlaka bir Dermatolog kontrolünde benlerin tedavi edilmesi gerekmektedir.

5.Ameliyat veya yanık izlerinin azaltılması

Özellikle genetik olarak yatkın kişilerde yanık veya ameliyat sonrası deride kabarık izler meydana gelebilir. Bunun nedeni derideki yaranın iyileşmesi sırasında vücudun aşırı kolajen üretmesidir. Bunun sonucunda yaranın üzerinde olan veya bazen de etrafa taşan büyüklükte kabarıklıklar oluşabilir. Bu kabarıklıkların azaltılmasında çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Bunlar arasında kabarıklık içerisine steroid içeren ilaçların yapılması, Kriyoterapi( dondurma) veya Karbondiksit lazerle yakma işlemleri sayılabilir. Bu izlerin tedavisinde eğer lazer sistemleri kullanılacaksa tedaviye  başlamak için yara iyileşmesinden sonra yaklaşık 2 veya 3  ay geçmiş olması gerekmektedir.

6.Yüzdeki lekelerin azaltılması

Fraksiyonel lazerin ısı vermeyen ve yüzeysel peeling yapan Coolpeel modu ile ciltteki ton eşitsizliklerini ve deri yüzeyinde bulunan lekeleri tedavi etmek mümkündür. İşlem sonrası deri yüzeyindeki lekeli tabaka zamanla soyularak dökülür ve sonrasında  alttan daha canlı, parlak ve yenilenmiş deri ortaya çıkmaktadır. Bunun yanında  kolajen sentezi de uyardığı için deri yüzeyindeki ince kırışıklıklar ve   genişlemiş gözenekleder azalmaktadır.

 Fraksiyonel lazer işlemi hangi aylarda yapılır ve nasıl uygulanır?

Fraksiyonel lazer işlemi   yaz aylarında çoğu lazer sistemlerinde olduğu gibi işlem sonrası ciltte leke kalma ihtimali olduğu için sadece kış aylarında yapılmaktadır.

İşlem öncesi acı hissini azaltmak için topikal anestezik kremlerle yaklaşık yarım saat kadar cilt uyuşturulur. Sonrasında ise yüz temizlenip steril edildikten sonra işleme başlanır. Yine işlem sırasında acı hissini azaltmak için soğutucu cihazlarla cilt soğutulmaktadır.

Fraksiyonel lazer sonrası acı hissi ve cildimin soyulması ne kadar devam eder?

Burada asıl belirleyici olan Fraksiyonel lazerin uygulama dozu ve cildin yapısıdır. İşlem sonrası hissedilen acı hissi birkaç saat sürebilir. Bu durumda hastanın serin ortamda bulunması bu acı hissini azaltmaktadır.

Lazer sonrası cildi onarmak için kullanılan topikal krem tedavileri ile hem cildin iyileşmesi hızlanmakta hem de soyulma süresi kısalmaktadır. Ortalama bir hafta içerisinde soyulma, kızarıklık bitmekte ve alttan yenilenmiş deri ortaya çıkmaktadır. Düşük dozlarda yapılan uygulamalarda ise bu soyulma süresi daha da kısalmaktadır.

Fraksiyonel lazer işlemi sonrası nelere dikkat etmeliyim ?

-Yaklaşık 1 gün kadar sıcak duş almayalım ve yüz yıkamayalım

-Deri yüzeyinde oluşabilecek küçük kanamaların artmaması için özellikle uygulamanın ilk günü sıcak ortamda bulunmayalım, kan sulandırıcı aspirin benzeri ilaçlar veya alkol kullanmayalım.

-Doktorunuzun önerdiği yara iyileştirici ve enfeksiyon kapmayı engelleyecek kremleri düzenli kullanalım. Ancak kremleri kullanırken cildin emeceği miktarlarda kullanalım.  Çünkü yoğun ve üst üste tabaka şeklinde kremlerin kullanımı sonrasında gözenekler tıkanıp sivilceler meydana gelebilir

-Cildi tahriş edebilecek alkol bazlı ürünler, soyucu kremler kullanmayalım. Kabuklanma olduğunda daha çabuk geçmesi için kese benzeri uygulamalar yapmayalım

-Tedavi sırasında ve sonrasında düzenli güneş kremi kullanmayı ihmal etmeyelim.

Fraksiyonel lazer işlemi hangi aralıklarla yapılır ve etkisi ne zaman başlar?

Seans aralıları ortalama bir aydır ve her seans sonrası ciltte meydana gelen değişiklikler fark edilir. Ancak kolajen sentezinin artması ve asıl etinin fark edilmesi 3 seanstan sonra olmaktadır.

Fraksiyonel lazer işlemi ile birlikte uygulanan tedavi yöntemleri var mıdır?

Özelikle Akne sonrası oluşan çukurların tedavisinde ve Anti -aging uygulamalarda kombinasyon tedavileri kullanmak her zaman başarı şansını artırmakta ve tedavi süresini kısaltmaktadır. Fraksiyonel lazer tedavisi sırasında ya da sonrasında uygulanan kolajen uyarıcı Hibrid dolgu, mineral dolgu veya kolajen mezoterapisi gibi uygulamalar derinin derin katmanlarında kolajen sentezini artırarak hem akne çukurların dolmasına yardımcı olmakta hem de deriyi sıkılaştırıp yenilemektedir.

 

Her cilt kişiye özeldir. Bu nedenle kişinin ihtiyaç duyduğu sağlık çözümlerini ve tıbbi desteği ona özel bir tedavi anlayışıyla vermek oldukça önemlidir. Uzm. Dr. Pınar Koç, dermatolojik rahatsızlıklarla ile ilgilenmekle beraber özellikle estetik ve kozmetik dermatoloji, dermatolojide lazer uygulamaları ve saç hastalıklarıyla da ilgilenmektedir. Detaylı bilgi ve danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Whatsapp
Merhaba! Yardım almak istediğiniz konuyla ilgili bizlere WhatsApp hattı üzerinden ulaşabilirsiniz.
Dermatolog Dr. Pınar Koç
Merhaba, Size nasıl yardımcı olabilirim?
Çevrimiçi