Deri vücudumuzda ki en büyük organımızdır ve dış dünya ile aramızda bir ara yüz oluşturmaktadır. Yaşlanma ile birlikte deri altında yağ dokusu, kas dokusu ve kemik dokuda kayıplar olduğu gibi derimizde de birçok değişiklikler meydana gelmektedir. Zamanla derimiz incelir, sıkılığını kaybeder, nemi azaldığı için kurur ve bunun sonucunda da sarkma ve kırışıklıklar meydana gelir.
Yaşla birlikte deride oluşan bu değişiklikler genetik yatkınlık, yoğun güneş maruziyeti, ağır yaşam şartları ve sigara kullanımı gibi nedenlerle daha da erken yaşlarda başlayabilmektedir. Ayrıca birçok insanda yıllar içerisinde meydana gelen bu değişimlere yaşlılık lekeleri ve deride oluşan renk tonu eşitsizlikleri de eşlik edebilmektedir.
Eğer 20’li yaşlardan itibaren düzenli olarak cilt bakımları ve destek tedaviler uygulanırsa derimizde oluşan bu süreç daha yavaşlatılmakta ve bununla birlikte de güzel yaş almamız sağlanabilmektedir.
Son yıllarda giderek gelişen medikal teknoloji ile birlikte birçok yeni tedavi yöntemi de hayatımıza girmiş oldu. Daha sağlıklı ve daha genç bir cilt görünümü elde edebilmek için kullanılan bu tedavilerden biri de altın iğne olarak bilinen Fraksiyonel iğneli radyofrekans tedavisidir.
Bu uygulama ile cilt yüzeyine etki edilmeden direkt olarak cilt altı hedeflenir ve cilt altı radyofrekans enerjisi ile ısıtılarak cildin daha sıkı, parlak ve canlı bir görünüme kavuşturulması sağlanır.
Altın İğne Tedavisi Nedir?
Altın iğne yani fraksiyonel iğneli radyo frekans tedavisi ;yaşlanma sonucu veya çevresel faktörlerden kaynaklı citte ki sarkmaları, ince kırışıklıkları gidermek, cildi daha canlı, parlak ve genç göstermek için kullanılan bir uygulamadır. Ayrıca gözenekleri sıkılaştırmada ve ergenlik sivilceleri sonrası ciltte oluşan izlerin tedavisinde de çok etkili bir tedavi yöntemidir.
Altın iğnede uygulamasında aynı anda 25 tane çok ince iğne deri yüzeyini etkilemeden deri altına girerek ısı verir. Hem verilen ısı ile hem de iğnelerin deride oluşturduğu kontrollü mikrotravmalar kollajen sentezinin artmasına neden olur. . Bu sayede ince kırışıklıklar ve yara izleri iyileştirilir, cildin kendini yenilemesi desteklenir. İşlemde altın iğnelerin kullanılmasının nedeni ise enerjinin dağılmasını önleyerek cilt yüzeyinin zarar görmesini engellemek, aynı zamanda enerji kaybını azaltmaktır.
Altın İğne Uygulaması Hangi Durumlarda Tercih Edilir?
Altın iğne cildimizin doğal kollajen sentezini uyararak cildi yenileyen ve ciltteki kusurların giderilmesini sağlayan bir cilt yenileme yöntemidir. En sık kullanıldığı durumlar:
- Sivilce sonrası deride oluşan izlerin, çukurların tedavisi,
- Kilo alıp vermeye veya hamileliğe bağlı vücutta olarak oluşan çatlakların görünümünün azaltılması,
- Yüz, gıdı ve boyun bölgesindeki deride oluşan sarkmaların tedavisi
- İnce kırışıklıkların giderilmesi
- Gözeneklerin sıkılaştırılması,
- Yara ve yanık izlerinin görünümünün azaltılması
Altın İğne Uygulaması Nasıl Yapılır?
Altın iğne uygulaması kısa sürede uygulanması, ağrı ve acı olmaması, işlem sonrası günlük hayata hemen devam edilebilmesi ve cerrahi dışı bir cilt gençleştirme yöntemi olması nedeniyle son yıllarda oldukça sık tercih edilen cilt yenileme teknikleri arasında bulunmaktadır.
İşlem öncesi hasta uygulama yapacak hekim tarafından mutlaka değerlendirilmelidir. Hastanın işlem için uygun olup olmadığı, seans aralıkları ve sayısı hekim tarafından belirlenir.
Altın iğne uygulaması, hem yüzde hem de vücudun farklı bölgelerinde güvenle uygulanabilir. Seanslar ortalama 1 ay ara ile yapılır ve seans ihtiyacı kişinin ihtiyacına göre değişmektedir. İşlem için kullanılan cihaz cildin yüzeyini etkilemezken alt katmanlara yüksek frekansta enerji gönderir. Cildin alt tabakalarına kontrollü olarak hasar verilirken vücuttaki iyileşme süreçleri ile doğal kolajeni uyarır.
İşlem yapılacağı zaman hastanın işlem yapılacak deri bölgesi temizlenir ve sonrasında da acı hissini en aza indirilebilmek için lokal anestezik kremlerle uyuşturulur. Yaklaşık yarım saat gibi bir süre kremin etki etmesi beklendikten sonra önce hastanın yüzündeki lokal anestezik krem temizlenir, sonra ise yüz steril edildikten sonra işleme başlanılır. İşlem yaklaşık 30-40 dk kadar sürmektedir. İşlem sonrasında ciltte kızarıklıkların oluşması normaldir ancak bunlar birkaç saat içerisinde kendiliğinden kaybolmaktadır. Uygulama sonrasında hasta günlük yaşamına hemen dönebilir. İşlem sonrasında cilt güneş ışınlarına karşı korunmalıdır. Bunun için yüksek koruma faktörlü güneş koruyucu kremler kullanılır. Altın iğne uygulamasıyla birlikte deride başlayan onarım ve yenilenme süreci her geçen gün daha daha da artarak devam etmektedir. Genellikle asıl etkiler 3 veya 4 ayda daha da belirgin hissedilmektedir ve istenilen sonuca ulaşılana kadar seanslar tekrarlanmalıdır.
Uygulamadan istenilen sonucun alınabilmesi ve tedavi başarısının arttırılabilmesi için seansların aksatılmaması çok önemlidir.
Altın İğne Tedavisinin Tercih Edilmesinin Sebepleri Nelerdir?
Altın iğne ile radyofrekans uygulaması hem hekim tarafından kolay uygulanabilir olması hem de hasta açısından konforu bir işlem olması nedeniyle son yıllarda en fazla tercih edilen cilt yenileme tekniklerinden biri haline gelmiştir. Bu uygulamanın avantajlı olduğu durumlara bakarsak :
- İlk seanstan itibaren etkiler fark edilir ve zaman geçtikçe bu etkiler artarak devam eder.
- Ciltte uzun süren kızarıklık, kabuklanma veya soyulma oluşmaz.
- Geçici değil kalıcı etkiler elde edilir.
- Hasta hemen günlük yaşamına geri dönebilir ve dışarıdan bakıldığında belirin bir değişiklik fark edilmez .
- Her türlü cilt tipinde ve ten renginde kullanılabilir
Her cilt kişiye özeldir. Bu nedenle kişinin ihtiyaç duyduğu sağlık çözümlerini ve tıbbi desteği ona özel bir tedavi anlayışıyla vermek oldukça önemlidir. Uzm. Dr. Pınar Koç, dermatolojik rahatsızlıklarla ile ilgilenmekle beraber özellikle estetik ve kozmetik dermatoloji, dermatolojide lazer uygulamaları ve saç hastalıklarıyla da ilgilenmektedir. Detaylı bilgi ve danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.